ŞEHR-İ İSTANBUL
Bir çok filmden tanıdığımız bu cümle, ülkenin yarısından fazlasının da birebir hayatında tecrübe ettiği bir cümle. şehirleri önemli olmayan otobüs garlarında çantasına doldurduğu umutlarıyla yola çıkmış milyonlarcasından biri olarak, ulaştığım o muamma ve bilinmezliklerle dolu olan istanbul nasılda korkutmuştu beni,
oysa özgür rüzgarlara arkadaşlık etmiştim, zifiri karanlığında yıldızların altında karanlıklara inat kuyruklu yıldızın ardına takılmış çok uzaklara seyahat etmiştim, bir dağın yamacında kuru bir soğan, bir kaç domates, az ötesinde bir bostandan izinsiz aldığım karpuzu karıncalarla paylaşarak yemiştim, kiraz ağacında zirveyle tanışmış, kuyunun dibinde dibi görmüştüm ancak hep ben olmuştum, kendimden taviz vermeyerek.
aradan yıllar geçti, büyüdüm, korkumda kalmadı eskiye kıyasla ve öğrendim, ötenin de ötesinde bir yer var.
Bugün işte oradayım, gidebildiğim kadar uzakta, rahat ve korkusuz,
sen betonlar arasına sıkışmış, çığlık çığlığa, nefessiz bırakılmaya çalışılan garip bir şehirsin, eski caziben yok, bir büyüden öte değilsin artık gözümde, sensizde yaparım ama, içinde benden olan birşeyler var. İşte bu yüzden bu gitmelerim gelmelerim, işte buyüzden bugün buradayım, yarın orada
3/08/2016
Yorumlar
Yorum Gönder